top of page

2023 Biterken

  • Yiğitcan Erkan
  • 31 Ara 2023
  • 2 dakikada okunur

Bir varolma nedeni arayışı hayatı yaşamaya değer kılan şey nedir sorusunun yanıtını arama çabası bir lüks haline geldi.


Sabah yataktan kalkmaya değen şey nedir? Hayatın tadı nasıl çıkar? Anlamlı bir yaşamı nasıl süreriz? Aradığımız değerler nedir? Bu değerlerin kaynağı nerededir? Nasıl mutlu oluruz? Nasıl mutlu ederiz?


Herkes mutsuz, sabırsız, umutsuz, sinirli, acımasız, bencil, hırslı, öfkeli, kırıcı, yıkıcı, kendine dönük, toksik. Gülümsemeler yalan, ilişkiler tiyatro, çıkara dayalı, ve gemisini yürüten kaptan.


Ne kadar yorucu.


Geçmişin bir daha gelmeyecek olması, bugünün verimsiz ve anlamsızlığı, gelecek umudunun olmayışı bizi yiyip bitiriyor. Güvende hissetmiyoruz, kendimiz dahil kimseye güvenemiyoruz.


Tatmin edici olmaktan son derece uzak hayatlar yaşıyoruz.


Hayat, bir damla bal için, bir çuval keçiboynuzu kemirmekten öteye geçemiyor.


Bir an önce emekli olup bir sahil kasabasına yerleşmek her şeyi çözecek mi? Ya milyon dolarlar? Yurt dışına gitmek? Kafamızı kuma gömmek?


Herkes bir şeylerde teselli arıyor. Sosyal medyada, geçici hedonist anlarda, çocuklarında kendini gerçekleştirmeye çalışarak, iş hayatındaki geçici, unutulmaya mahkum, aslında kimsenin umurunda olmayan ve asla takdir edilmeyeceği başarılarında, vs. Bulduğumuzu sandığımız şey, bulduğumuz anda sabun köpüğü gibi kayboluyor.


Zor bir yıl daha geride kalıyor.


Ikigai, kendimize şunları sormamızı istiyor:


Neyi seviyoruz: Tutkularımız nedir, neye ilgi duyuyoruz, bizi ne mutlu ediyor?


Hangi konuda iyiyiz: Bizi farklı kılan şeyler nedir? Becerilerimiz, yeteneklerimiz nelerdir? Bu dünyanın neye ihtiyacı var: Tutkularımızın, becerilerimizin bizden daha büyük bir şeye nasıl bir katkısı olabilir?


Nasıl para kazanırız: Geçimimizi sağlarken; sevdiğimiz, iyi olduğumuz bir iş mi yapıyoruz?


Özetle, tutkularımız, ilgi alanlarımız olmalı. Bizi mutlu edecek şeyleri bulmalıyız. Yeteneklerimizi iyi bilmeli, bunları aynı zamanda kendimizden daha büyük şeylere katkı sunmak için kullanmalıyız. Yeteneklerimiz, arzularımız doğrultusunda sevdiğimiz işlerde çalışmalıyız.


İnsan, eğer sağlığı yerinde ise, sevdiği bir işi iyi bir şekilde yapıyorsa, hayatının anlamlı olduğunu ve yaşamaya değer olduğunu düşünüyorsa, kendisini değerli hissediyor ve başkalarına bir katkısı oluyorsa, tutkuları, hobileri, hedefleri varsa, güzel dostlukları, iyi bir aile hayatı varsa, bugünlerin zorluğu onu asla mutsuz etmiyor. Geleceğe olan inancını koruyabiliyor. Ne emekli olmayı düşünüyor, ne hayattan elini eteğini çekiyor, ne de hayal kurmayı bırakıyor.


Bunların mali durumla ilgisi son derece dolaylı ve sanıldığından çok daha az. Bir arkadaş grubu buluşması, bir çocuk gülümsemesi, iyi bir eş, tatmin edici bir meslek, küçük bir taktir, bir teşekkür, bir günaydın, bir nasılsın, bir "iyi ki varsın" sözü, bir "seni seviyorum baba" dokunuşu, bir kedinin sokulup sürtünmesi, bir anne telefonu, ve o anı her şeyden ayırarak, sadece ona konsantre olarak doya doya yaşayacak irade gerekiyor.

Son Yazılar

Hepsini Gör
Ne Zaman Endişelenmeliyiz?

Bir alışveriş merkezinin geleceği için kaygılanmanın doğru zamanı, potansiyel tehdidin ortaya çıktığı an değildir. O an beklenirse, geç...

 
 
 

Comentarios


bottom of page